google-site-verification=dwoAqh7uMNAX4F51PZ6QrPan5aNFvcUmiIImFZQ6wbY
Çocuğun oyuncakları; kelimeleri, oyun temaları ise kurduğu cümlelerdir.
Oyunun en önemli özelliklerinden biri gerçek dünya ile hayal dünyası arasındaki köprü olmasıdır. Çocuklar oyunlar oynarken birçok anlamda ve alanda tecrübe kazanmaktadırlar. Bu durumda yaş düzeyine uygun oyuncak seçimi de önemli bir rol kazanmaktadır. Oyuncaklar sadece çocukların yaşamında öğretici ve eğlendirici bir obje değildir.
Çocukların zeka gelişimi konusunda ilk 7 yaştaki gelişme oldukça önemlidir. Oyuncakların, sadece çocukları oyalayan bir araç niteliğinde olmadığı, aynı zamanda zihinsel fonksiyonlarını da geliştirdiği bir gerçektir. Çocuklar, sahip oldukları sınırsız enerji ve hayal gücünü, uygun oyuncaklarla birleştirdiklerinde, gelişimleri duraksamayan bir eylem olarak sürer.
Oyun, çocuk dünyası için çok önemli aktivitedir. Çünkü çocuğun hayatında olan birçok detaya ilişkin fikir verir, çocuğun bize aktarmak istediklerini görmemizi ve onunla iletişime geçmemizi sağlar. Aslında oyun çocuğun ilk dili olarak tanımlanır. Çünkü oyun çocuğa kendini ifade etme, iletişim kurma, yaratıcı olama, hayal etme ve keşfetme imkanı yaratır, böylece çocuğa kendi dünyası ile dış dünya arasında iletişime geçme şansı sunar. Aynı zamanda hayal kırıklıklarıyla başa çıkmayı da sağlar.
Günümüzde çocukların oyun alanları, kurduğu oyunlar, oyuncaklar, arkadaşlıklar vs o kadar kısıtlanmaktadır ki, artık çoğu çocuk için problemleriyle kendi başına başa çıkması oldukça zor hale gelmiştir. Bu sebeple oyun terapisi çocuğun kendini anlatabildiği ve problemlerinin çözümlendiği en rahat ortamlardan biri haline gelmiştir. Çocuk, oyun terapisiyle bir durumu duygularıyla birleştirir ve sembollerle oyuna yansıtır. Gündelik yaşamındaki sorunları oyuncaklara yüklediği anlam ve duygularla aşmayı öğrenir. Zamanla bunu gerçek dünyaya yansıtır. En önemlisi çocukla çalışmanın en sağlıklı yoludur.